
Birleşik Krallık’ta oturum izniniz olmasa da gayrimenkul satın almanız mümkündür. Ülkede, yabancı uyrukluların mülk edinmesi konusunda herhangi bir yasal kısıtlama bulunmamaktadır. Ancak, bu süreçte dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar vardır:
Oturum İzni Olmadan Mülk Satın Alabilir Miyim?
Evet, Birleşik Krallık’ta oturum izniniz olmadan da gayrimenkul satın alabilirsiniz. Ülkede, yabancı uyrukluların mülk edinmesi konusunda herhangi bir yasal kısıtlama bulunmamaktadır. Ancak, mülk sahibi olmanız, otomatik olarak oturum hakkı veya göçmenlik statüsü sağlamaz. Mülk edinimi ve oturum izni, tamamen ayrı yasal çerçevelerle düzenlenmiştir. Bu nedenle, Birleşik Krallık’ta ikamet etmek istiyorsanız, ilgili vize ve göçmenlik kurallarına uymanız gerekmektedir.
Gerekli Belgeler ve Kimlik Doğrulama
Yabancı uyruklu alıcılar için, kimlik doğrulama süreci daha kapsamlı olabilir. Bu süreçte, pasaport, adres kanıtı ve varsa vize durumu gibi belgeler talep edilebilir. Bu nedenle, gerekli tüm belgelerinizi eksiksiz ve güncel tutmanız önemlidir.
Vergi Yükümlülükleri ve Ek Maliyetler
Oturum izni olmayan alıcılar, İngiltere’de gayrimenkul alımlarında ek vergi yükümlülükleriyle karşılaşabilirler. Örneğin, 2021 yılından itibaren, Birleşik Krallık’ta ikamet etmeyen alıcılar, konut alımlarında %2’lik bir ek Stamp Duty Land Tax (SDLT) ödemekle yükümlüdürler. Bu oran, standart vergi oranlarının üzerine eklenir.
Finansman ve İpotek Seçenekleri
Birleşik Krallık’ta, yabancı uyruklular için finansman sağlamak bazen daha zorlu olabilir. Alternatif finansman yöntemleri araştırılmalıdır. Ayrıca, hükümetin sunduğu uygun fiyatlı konut sahipliği programları, belirli şartlar altında yabancı uyruklular için de geçerli olabilir.
Özet
● Oturum İzni: Birleşik Krallık’ta gayrimenkul satın almak için oturum iznine sahip olmanız gerekmez.
● Oturum Hakkı: Mülk edinimi, otomatik olarak oturum hakkı sağlamaz.
● Vergi Yükümlülükleri: Oturum izni olmayan alıcılar, ek vergi yükümlülükleriyle karşılaşabilirler.
● Finansman Seçenekleri: Yabancı uyruklular için finansman seçenekleri sınırlı olabilir.
Birleşik Krallık’ta gayrimenkul satın almayı düşünüyorsanız, süreçle ilgili daha detaylı bilgi almak ve profesyonel destek almak için bir avukat veya gayrimenkul danışmanıyla görüşmeniz önerilir.
İngiltere’de vatandaş olmayanlar için gayrimenkul kiralama ve satın alma süreçleri, belirli yasal düzenlemelere ve prosedürlere tabidir. Aşağıda, resmi kaynaklardan derlenen bilgilerle bu süreçler hakkında detaylı bir rehber sunulmaktadır.
Gayrimenkul Satın Alma Süreci
1. Finansman ve İpotek Seçenekleri
İngiltere’de gayrimenkul satın almak isteyen yabancı uyruklu bireyler için finansman seçenekleri sınırlı olabilir. Birçok banka, yabancı uyruklulara ipotek (mortgage) sağlamada temkinli yaklaşmaktadır. Bu nedenle, finansman sağlamak için alternatif yollar araştırılmalıdır. Ayrıca, hükümetin sunduğu uygun fiyatlı konut sahipliği programları, belirli şartlar altında yabancı uyruklular için de geçerli olabilir.
2. Hukuki Temsilci Seçimi (Conveyancer veya Avukat)
Gayrimenkul alım süreci, hukuki açıdan karmaşık olabilir. Bu nedenle, bir conveyancer (hukuki işlem uzmanı) veya avukat ile çalışmak önemlidir. Bu profesyoneller, mülkün yasal durumunu inceler, sözleşmeleri hazırlar ve taraflar arasındaki iletişimi yönetir. Bir ipotek kullanılıyorsa, kredi veren kurum genellikle bir conveyancer veya avukatın atanmasını zorunlu kılar.
3. Sözleşme Değişimi ve Tamamlama
Taraflar arasında sözleşme değişimi, işlemi yasal olarak bağlayıcı hale getirir. Alıcı, genellikle satış bedelinin %10’u kadar bir depozito öder. Tamamlama aşamasında, mülkün mülkiyeti alıcıya geçer ve anahtarlar teslim edilir.
Gayrimenkul Kiralama Süreci
İngiltere’de, gayrimenkul kiralamadan önce, kiracının “right to rent” (kiralama hakkı) durumunun kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu kontrol, kiracının yasal olarak İngiltere’de ikamet etme hakkına sahip olup olmadığını belirler. Yabancı uyruklu bireyler için, bu kontrol, geçerli bir vize veya oturum izni gibi belgelerle yapılır.
Kiralama sözleşmesi, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirler. Bu sözleşme, yasal gerekliliklere uygun olarak hazırlanmalı ve her iki tarafça imzalanmalıdır. Ayrıca, kiralama sürecinde “right to rent” kontrolü gibi yasal yükümlülükler de yerine getirilmelidir.
Yabancı uyruklu bireyler, İngiltere’de kira geliri elde ettiklerinde, vergi yükümlülükleri doğabilir. Bu durumda, HM Revenue and Customs (HMRC) ile iletişime geçerek, kira gelirinin vergi kesintisi olmadan alınabilmesi için başvuruda bulunulmalıdır. HMRC, başvuruyu değerlendirerek, vergi kesintisi olmadan ödeme yapılmasına onay verebilir.
Önemli Notlar
● Finansman Seçenekleri: Yabancı uyruklular için finansman sağlamak, İngiltere’de bazen daha zorlu olabilir. Alternatif finansman yöntemleri araştırılmalıdır.
● Hukuki Temsilci Seçimi: Bir conveyancer veya avukat ile çalışmak, işlemlerin yasal güvenliğini sağlamak açısından önemlidir.
● “Right to Rent” Kontrolü: Kiralama işlemi öncesinde, kiracının yasal ikamet durumu kontrol edilmelidir.
● Vergi Yükümlülükleri: Kira geliri elde eden yabancı uyruklular, vergi yükümlülüklerini yerine getirmelidir.
İngiltere’de gayrimenkul kiralama ve satın alma işlemleri, yasal açıdan karmaşık ve dikkat gerektiren süreçlerdir. Bu nedenle, her iki işlemde de bir avukat veya lisanslı conveyancer ile çalışmak, işlemlerin yasal güvenliğini sağlamak açısından önemlidir.
Son yıllarda, hem varlık sahiplerinin hem de yöneticilerin UNPRI ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi küresel girişimleri giderek daha fazla benimsemesiyle, yatırımcıların ilgisinde ESG uyumlu yatırımlara doğru gözle görülür bir değişim yaşandı. Bu eğilime, sürdürülebilir yatırım seçeneklerine yönelik perakende talebinde gözle görülür bir artış eşlik ediyor. Bu değişimler, varlık sahiplerinin ve yöneticilerinin ESG hakkındaki duruşlarını ve yatırım karar alma süreçlerindeki rolünü net bir şekilde tanımlamaları için bir fırsat yaratıyor.
ESG faktörleri ile yatırım kararı alma arasındaki gelişen bağlantı, fonları ve varlık yönetimi sektörünü önemli ölçüde etkiliyor. Varlık sahipleri ve yöneticileri, önerilen herhangi bir işlemde veya yatırım kararında ESG hususlarını hesaba katmak konusunda kendilerini giderek daha fazla yükümlü buluyorlar. Bu, sürdürülebilirlik risklerinin uygun şekilde değerlendirilmesini ve yatırımların müvekkillerinin veya yararlanıcılarının ESG tercihleriyle uyumlu olmasını sağlar. Sonuç olarak, ESG konularının entegrasyonu yalnızca bir uyum çalışması olmaktan çıkıp varlık sahipleri ve yöneticileri için temel bir iş hususu haline geldi.
Bu gelişmeleri yakından takip ederek, işletmelerin ESG süreçlerinde ihtiyaçları olan entegrasyonu sağlama konusunda geniş deneyime sahibiz. Hizmetlerimiz, organizasyon düzeyinde stratejik ve operasyonel tavsiyeler sunmaktan, ESG ile ilgili stratejilerin başlatılmasına veya yatırım yapılmasına yardımcı olmaya kadar uzanır.
Kurumsal amaç, hesap verebilirlik ve operasyonel dayanıklılığa artan vurgu, kurumsal stratejiler kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) hususlarının önemini artırmaya devam ediyor.
Geçmişte bu tür konular genellikle finansal değeri azaltıcı olarak görülebilirken, artık sürdürülebilir iş uygulamalarının yalnızca riskleri azaltmakla kalmayıp aynı zamanda şirketlerin değerini de artırdığına dair giderek artan bir farkındalık var. Her işletmenin farklı riskleri olsa da, iklim değişikliği etkisi, yolsuzluk gibi etik ihlaller, işçi hakları ihlalleri, modern kölelik ve insan hakları ihlalleri, cinsel taciz iddiaları, iş yeri kültürü ve vergi kaçakçılığı gibi konular yaygın riskler arasında yer alıyor.
İşletmelere, fırsatları yakalarken ESG risklerini etkili bir şekilde yönetmeye yönelik stratejileri anlamalarına ve uygulama süreçlerinde yol arkadaşı oluyoruz. Yönetişim, insan hakları, iklimle ilgili kaygılar ve topluluk katılımını kapsayan derin uzmanlığımızdan ve kapsamlı pazar bilgimizden yararlanarak, işletmelerin uzun vadeli dayanıklı temellerde, başarı bir ESG ortamını en sağlıklı yöntemlerle yönetecek stratejileri geliştiriyoruz.