Türk Ticaret Kanunu (TTK) uyarınca şirket birleşmeleri, bir veya birden fazla ticaret şirketinin malvarlıklarının bir başka ticaret şirketine devredilmesi suretiyle gerçekleşen kurumsal yapı değişikliklerinden biridir. 6102 sayılı TTK, birleşme süreçlerini ayrıntılı şekilde düzenleyerek hem pay sahiplerinin hem de alacaklıların menfaatlerini koruma altına almayı amaçlar.
TTK madde 136 ve devamında düzenlenen birleşme, iki veya daha fazla şirketin, hukuki bir işlemle tek bir şirket haline gelmesidir. Şirket birleşmeleri, genellikle devralma şeklinde birleşme veya yeni kuruluş şeklinde birleşme olarak ikiye ayrılır:
• Devralma Şeklinde Birleşme: Bir veya daha fazla şirketin malvarlığı ve yükümlülükleri, bir başka şirkete devredilir. Bu işlem sonucunda devrolan şirketler sona erer, devralan şirket birleşmeden sonra da varlığını sürdürür.
• Yeni Kuruluş Şeklinde Birleşme: İki veya daha fazla şirketin bir araya gelerek yeni bir tüzel kişilik oluşturmasıdır. Bu durumda, birleşmeye katılan tüm şirketler sona erer ve yeni bir şirket doğar.
2. Birleşmeye Uygunluk Koşulları Nedir? Hangi Şirketler Hangi Şartlar Dahilinde Birleşebilir?
ürk Ticaret Kanunu’na (TTK) göre, aynı türdeki veya farklı türdeki şirketler birleşebilir. Ancak, birleşmenin tarafı olacak şirketlerin uyacağı bazı koşullar ve sınırlamalar mevcuttur:
Aynı türdeki şirketler, TTK’da belirtilen genel birleşme kurallarına tabi olarak birleşebilirler. Bu durumda, birleşmeye katılan şirketlerin, ticaret unvanları, ana sözleşmeleri ve sermaye yapıları gibi unsurlar üzerinden birleşme sözleşmesi hazırlanır.
Örnek:
• İki anonim şirketin (A.Ş.) birleşmesi.
• İki limited şirketin (LTD. ŞTİ.) birleşmesi.
2. Farklı Türdeki Şirketlerin Birleşmesi:
TTK, farklı türdeki şirketlerin de birleşmesine olanak tanır. Örneğin, bir anonim şirket (A.Ş.) bir limited şirket (LTD. ŞTİ.) ile birleşebilir. Ancak, bu tür birleşmelerde bir şirket tür değişikliğine gitmek zorundadır. TTK’nın öngördüğü düzenlemeler doğrultusunda birleşme sonrası hangi türde şirketin varlığını sürdüreceği açıkça belirtilmelidir.
Örnek:
• Bir anonim şirketin (A.Ş.) bir limited şirketle (LTD. ŞTİ.) birleşmesi sonucunda, varlığını sürdürecek şirket türü anonim şirket olarak belirlenebilir.
Kooperatifler de ticaret şirketleriyle birleşebilirler. Ancak bu tür birleşmelerde, birleşmeye katılan taraflar arasındaki sermaye ve organizasyon yapılarındaki farklılıklar dikkate alınarak TTK’nınbirleşme hükümleri uygulanır.
Bu Kapsamda;
a) Sermaya Şirketleri
– Sermaye şirketleriyle,
– Kooperatiflerle
– Devralan şirket olmaları şartıyla, kolektif ve komandit şirketlerle
b) Şahıs Şirketleri;
– Şahıs şirketleriyle
– Devrolunan şirket olmaları şartıyla, sermaye şirketleriyle
– Devrolan şirket olmaları şartıyla kooperatiferle
c) Kooperatifler
– Kooperatiflerle
– Sermaye şirketleriyle
– Devralan şirket olmaları şartıyla, şahıs şirketleriylebirleşebilmektedirler.
Nasıl Yapılır?
Birleşme, TTK’nın öngördüğü prosedürlere uygun şekilde gerçekleştirilir. Bu süreç genellikle şu adımları içerir:
• Birleşme Kararı: Birleşmeye katılan şirketler yönetim kurullarında birleşme kararı alır ve birleşme sözleşmesini hazırlarlar. Bu sözleşme, birleşmenin şartlarını, devredilecek malvarlığını, pay sahiplerinin haklarını ve birleşme oranlarını içerir.
• Birleşme Raporu Hazırlığı: Yönetim kurulu tarafından hazırlanan birleşme raporu, pay sahiplerine süreç hakkında bilgi verir ve birleşmenin gerekçelerini, mali durumunu ve etkilerini açıklar.
• Bağımsız Denetim ve İnceleme: Birleşmenin denetlenmesi amacıyla, birleşmeye katılan şirketler bağımsız bir denetçi tarafından incelenir. Denetim sonucunda bir rapor hazırlanır ve pay sahiplerine sunulur.
• Pay Sahipleri Onayı: Birleşme sözleşmesi genel kurullarda onaylanır. Genel kurulda birleşme kararı alınması için sermayenin en az %75’inin onayı gereklidir (TTK m. 151).
• Tescil ve İlan: Birleşme, ticaret siciline tescil edilir ve bu tescille birlikte hukuki sonuçlarını doğurur. Birleşmenin ardından yeni durumu kamuya ilan etmek zorunludur.
Neden Yapılır?
Şirketler birleşmeyi genellikle şu nedenlerle tercih ederler:
• Pazar Payını Artırma: Rekabet gücünü artırmak ve pazarda daha geniş bir yer edinmek.
• Verimlilik Artışı: Üretim ve operasyonel maliyetlerin azaltılması ve sinerji yaratılması.
• Kaynakları Birleştirme: Finansal ve maddi kaynakların birleştirilmesiyle büyüme fırsatlarını artırmak.
• Vergi Avantajları: Vergisel avantajlardan yararlanarak maliyetlerin düşürülmesi.
TTK madde 139’a göre şirket birleşmelerinin gerçekleşebilmesi için bazı temel koşulların yerine getirilmesi gerekir:
1. Birleşmeye İzin Verilen Şirketler: Anonim, limited, kooperatif gibi şirket türleri arasında birleşme yapılabilir. Ancak bir şirketin tüzel kişiliği veya faaliyet alanı ile ilgili sınırlamalar varsa, bu sınırlamalar birleşmeyi etkileyebilir.
2. Birleşme Sözleşmesi: Birleşmeye katılan şirketler arasında yazılı bir birleşme sözleşmesi yapılmalıdır. Bu sözleşme, birleşmenin tüm koşullarını, şirketlerin malvarlıklarının nasıl değerlendirileceğini ve pay sahiplerinin haklarını içermelidir.
3. Denge Tespiti ve İnceleme: Şirketlerin mali tabloları ve bilançoları karşılaştırılarak birleşme oranları belirlenir. Bağımsız denetim bu süreçte zorunlu olabilir.
Devralma şeklinde gerçekleşen şirket birleşmelerinde ibraz edilmesi gereken belgeler, devir olan şirket ve devir alan şirket açısından farklılıklar göstermektedir. Bu süreçte her iki tarafın da ilgili makamlara sunması gereken belgeler şunlardır:
Devir Olan Şirket Tarafından İbraz Edilmesi Gereken Belgeler:
1. Dilekçeler:
• Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne hitaben 1 adet dilekçe.
• Oda Sicil Müdürlüğü’ne hitaben 1 adet dilekçe.
2. Birleşme Sözleşmesi:
• Taraflarca imzalanmış 2 adet birleşme sözleşmesi.
3. Genel Kurul Kararları:
• Birleşme sözleşmesinin onaylandığına dair 2 adet noter onaylı genel kurul kararı.
4. Son Bilanço:
• Yönetim kurulu tarafından onaylanmış 2 adet son bilanço (denetime tabi şirketlerde denetçi tarafından onaylanmış olmalıdır).
5. Ara Bilanço:
• Birleşme sözleşmesinin imzalanma tarihi ile bilanço tarihi arasında 6 aydan fazla süre geçmişse veya bu süreden az olsa bile birleşmeye dahil olan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişiklikler olmuşsa, 2 adet ara bilanço ve ara bilançoya ilişkin 2 adet YMM (Yeminli Mali Müşavir) ya da SMMM (Serbest Muhasebeci Mali Müşavir) raporu.
6. Sermaye Kaybı veya Borca Batıklık Durumunda:
• Eğer birleşen şirketlerden biri sermaye kaybı veya borca batıklık durumundaysa, diğer şirketin bu durumu karşılayabilecek öz varlığına sahip olduğunu gösteren 2 adet YMM/SMMM raporu ya da denetime tabi şirketlerde hesap denetçisi raporu.
• Eğer böyle bir durum yoksa, borca batık olmadığını doğrulayan 2 adet YMM/SMMM raporu veya denetçi raporu.
7. Birleşme Raporu:
• Birleşme raporunu düzenlemekten vazgeçmeyen şirketler için, yönetim organı tarafından hazırlanmış ve imzalanmış 2 adet birleşme raporu.
8. Birleşme Raporunun Düzenlenmesinden Vazgeçilmesi Halinde:
• Şirketin küçük ve orta ölçekli olduğuna dair 2 adet YMM/SMMM raporu.
• Birleşme raporundan vazgeçilmesine dair ortakların muvafakatını gösteren 2 adet imzalı belge.
9. Ortakların İnceleme Hakkından Vazgeçmesi Durumunda:
• Küçük ve orta ölçekli olduğuna dair 2 adet YMM/SMMM raporu.
• İnceleme hakkından vazgeçilmesine dair tüm ortakların muvafakatını gösteren 2 adet imzalı belge.
10. Ortakların İnceleme Hakkından Vazgeçmemesi Durumunda:
• Birleşme sözleşmesi, varsa birleşme raporu, son üç yıla ait finansal tablolar ve faaliyet raporları ile gerekli görülürse ara bilançoların ortaklar tarafından inceleme hakkı olduğu.
• İlgili belgelerin nerede incelemeye hazır tutulacağı ve bu durumun genel kuruldan en az 33 gün önce Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiğine dair 2 adet ilan.
11. Alacaklı Çağrısı:
• Şirketin alacaklılarına yapılacak çağrıya ilişkin ilan metni.
12. Resmi İzinler:
• Bakanlık veya ilgili resmi kurumların iznine tabi olunması durumunda, bu izne ilişkin yazı.
Birleşme işlemi tamamlandığında şu sonuçlar ortaya çıkar:
• Şirketlerin Hukuki Sona Ermesi: Devrolan şirketler hukuki olarak sona erer ve malvarlıkları devralan şirkete geçer.
• Mülkiyetin Geçişi: Devrolan şirketin tüm malvarlığı, alacak ve borçları devralan şirkete geçer (TTK m. 152).
• Pay Sahiplerinin Durumu: Devrolan şirketin pay sahipleri, devralan şirketin paylarına sahip olur. Pay sahiplerinin hakları birleşme oranlarına göre belirlenir.
• İşçi Hakları: Şirket birleşmeleri işçi haklarını etkilemez. Çalışanların tüm hakları devralan şirkete geçer ve iş sözleşmeleri aynen devam eder.
Birleşme sürecinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar şunlardır:
• Alacaklıların Korunması: Alacaklılar birleşme işlemi sonucunda mağdur edilmemelidir. TTK, alacaklıların korunması için belirli sürelerde itiraz hakkı tanır.
• Pay Sahiplerinin Korunması: Özellikle küçük pay sahiplerinin haklarının korunması önemlidir. Birleşme sözleşmesinde bu hakların ihlal edilmemesi gerekmektedir.
• Vergisel Yükümlülükler: Birleşmenin vergisel sonuçları iyi değerlendirilmelidir. Vergisel teşvikler ve birleşme sırasında ortaya çıkabilecek vergi yükümlülükleri titizlikle ele alınmalıdır.
• Rekabet Hukuku: Birleşmelerin rekabeti sınırlayıcı etkisi olup olmadığı, Rekabet Kurumu tarafından incelenmelidir. Eğer birleşme sonucu piyasada tekelci bir yapı oluşuyorsa, birleşme iptal edilebilir veya belirli şartlara bağlanabilir.
Türk Ticaret Kanunu uyarınca şirket birleşmeleri, doğru yönetildiğinde şirketler için büyüme ve rekabet avantajı sağlayan stratejik bir adımdır. Ancak birleşme sürecinin hukuki ve mali yükümlülüklerinin dikkatlice planlanması ve uygulanması önemlidir. Bu nedenle şirket birleşmesi süreçleri, hem pay sahiplerinin haklarını koruyan hem de alacaklıların zarar görmemesini sağlayan detaylı bir prosedür izlenerek yürütülmelidir.
Son yıllarda, hem varlık sahiplerinin hem de yöneticilerin UNPRI ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi küresel girişimleri giderek daha fazla benimsemesiyle, yatırımcıların ilgisinde ESG uyumlu yatırımlara doğru gözle görülür bir değişim yaşandı. Bu eğilime, sürdürülebilir yatırım seçeneklerine yönelik perakende talebinde gözle görülür bir artış eşlik ediyor. Bu değişimler, varlık sahiplerinin ve yöneticilerinin ESG hakkındaki duruşlarını ve yatırım karar alma süreçlerindeki rolünü net bir şekilde tanımlamaları için bir fırsat yaratıyor.
ESG faktörleri ile yatırım kararı alma arasındaki gelişen bağlantı, fonları ve varlık yönetimi sektörünü önemli ölçüde etkiliyor. Varlık sahipleri ve yöneticileri, önerilen herhangi bir işlemde veya yatırım kararında ESG hususlarını hesaba katmak konusunda kendilerini giderek daha fazla yükümlü buluyorlar. Bu, sürdürülebilirlik risklerinin uygun şekilde değerlendirilmesini ve yatırımların müvekkillerinin veya yararlanıcılarının ESG tercihleriyle uyumlu olmasını sağlar. Sonuç olarak, ESG konularının entegrasyonu yalnızca bir uyum çalışması olmaktan çıkıp varlık sahipleri ve yöneticileri için temel bir iş hususu haline geldi.
Bu gelişmeleri yakından takip ederek, işletmelerin ESG süreçlerinde ihtiyaçları olan entegrasyonu sağlama konusunda geniş deneyime sahibiz. Hizmetlerimiz, organizasyon düzeyinde stratejik ve operasyonel tavsiyeler sunmaktan, ESG ile ilgili stratejilerin başlatılmasına veya yatırım yapılmasına yardımcı olmaya kadar uzanır.
Kurumsal amaç, hesap verebilirlik ve operasyonel dayanıklılığa artan vurgu, kurumsal stratejiler kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) hususlarının önemini artırmaya devam ediyor.
Geçmişte bu tür konular genellikle finansal değeri azaltıcı olarak görülebilirken, artık sürdürülebilir iş uygulamalarının yalnızca riskleri azaltmakla kalmayıp aynı zamanda şirketlerin değerini de artırdığına dair giderek artan bir farkındalık var. Her işletmenin farklı riskleri olsa da, iklim değişikliği etkisi, yolsuzluk gibi etik ihlaller, işçi hakları ihlalleri, modern kölelik ve insan hakları ihlalleri, cinsel taciz iddiaları, iş yeri kültürü ve vergi kaçakçılığı gibi konular yaygın riskler arasında yer alıyor.
İşletmelere, fırsatları yakalarken ESG risklerini etkili bir şekilde yönetmeye yönelik stratejileri anlamalarına ve uygulama süreçlerinde yol arkadaşı oluyoruz. Yönetişim, insan hakları, iklimle ilgili kaygılar ve topluluk katılımını kapsayan derin uzmanlığımızdan ve kapsamlı pazar bilgimizden yararlanarak, işletmelerin uzun vadeli dayanıklı temellerde, başarı bir ESG ortamını en sağlıklı yöntemlerle yönetecek stratejileri geliştiriyoruz.