Sürdürülebilirlik, günümüzde iş dünyasının merkezinde yer alan önemli bir kavram haline gelmiş durumda. Türkiye’nin Yeşil Taksonomi Yönetmeliği, iklim değişikliğiyle mücadele, çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil yatırımları teşvik etme amacını taşıyor. Bu yazıda, Yeşil Taksonomi’nin anlamı, Türkiye’nin bu konudaki düzenlemeleri ve bu düzenlemenin önemi detaylı bir şekilde ele alınıyor.
Yeşil Taksonomi, ekonomik faaliyetlerin çevresel sürdürülebilirlik açısından değerlendirilmesini sağlayan bir çerçeve sunar. Temel hedefi, çevresel hedeflere ulaşmak ve yeşil yıkama gibi yanlış uygulamaların önüne geçmek. Yatırımcılar ve finans kuruluşları, bu düzenleme sayesinde hangi faaliyetlerin çevresel olarak sürdürülebilir olduğunu belirlemede net kriterlere ulaşabilir.
İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından sunulan Türkiye’nin Yeşil Taksonomi Yönetmeliği, Avrupa Birliği’nin Green Deal (Yeşil Mutabakat) ve AB Yeşil Taksonomisi ile uyumlu birçok unsur içeriyor. Taslakta yer alan 6 çevresel hedef ve geçiş faaliyetleri, Türkiye’nin bu alandaki uyumunu pekiştiriyor. Bu uyum, sürdürülebilir finansmanı teşvik etmek amacıyla atılan stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Bununla birlikte, Türkiye’nin Yeşil Taksonomi’sinin AB Taksonomisi ile bazı farklılıkları bulunuyor. Ekonomik faaliyetlerin çevresel amaçlarına hizmet etmesi ve farklı katkı kriterlerigibi unsurlar, bu farklılıklar arasında yer alıyor. Türkiye’nin kendi koşullarını dikkate alarak bir yaklaşım geliştirmesi gerektiği düşünülüyor. İklim Değişikliği Başkanlığı’nın düzenlemeleri daha detaylı bir şekilde açıklaması bekleniyor.
Yeşil Taksonomi, sürdürülebilir finansın geleceği açısından kritik bir rol üstleniyor. Finansal kuruluşlar ve reel sektör aktörleri, hangi faaliyetlerin çevresel olarak sürdürülebilir olduğunu bilerek kaynaklarını buna göre ayırıyor. Doğru uygulandığında, Yeşil Taksonomi, bankaların ve yatırımcıların yeşil dönüşümde daha etkin bir rol oynamasına olanak tanıyabilir.
Ayrıca, Yeşil Taksonomi’nin sunduğu fırsatlar, uluslararası yatırımcılar nezdinde Türkiye’nin sürdürülebilir faaliyetlerini ve şirketlerini daha cazip hale getirecek. Türkiye’nin yeşil ekonomide öne çıkması, sadece maliyetlerden kaçınmanın ötesinde, geleceğin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada önemli bir etki yaratacak.
Yeşil Taksonomi’nin hukuki yönleri, şirketlerin sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetlerini yönlendiren önemli unsurlar arasında yer alıyor. Şirketlerin, Yeşil Taksonomi kriterlerineuygun olarak finansman sağlama ve yatırım alma süreçlerinde dikkatli olması gerekiyor. “Yeşile boyama” (greenwashing) uygulamalarının önüne geçilmesi amacıyla daha kapsamlı tanımlar ve düzenlemeler yapılmasının önemi artıyor. Yönetmelikte yer alan greenwashingtanımının mevcut literatürdeki geniş kavrayışla tam olarak örtüşmediği yönündeki eleştiriler, gelecekteki yasal düzenlemelerde dikkate alınmalı.
Nihayetinde, Türkiye’nin Yeşil Taksonomi Yönetmeliği, sürdürülebilir finans dünyasına önemli bir sinyal gönderiyor. Bu sinyal, yatırımların çevresel olarak sürdürülebilir ekonomik faaliyetlere aktarılmasında daha fazla kararlılıkla hareket edilmesine yol açıyor. Türkiye’nin uluslararası geçerliliği ve güvenilirliği olan bir yeşil taksonomiye sahip olması, sürdürülebilir faaliyetlerin teşvik edilmesi ve şirketlerin uluslararası arenada daha fazla dikkat çekmesi açısından kritik bir önem taşıyor.
Geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada, Türkiye’nin Yeşil Taksonomi Yönetmeliği, şirketlere sunulan fırsatlarla birlikte yeşil dönüşümün önünü açma potansiyeline sahip.
Son yıllarda, hem varlık sahiplerinin hem de yöneticilerin UNPRI ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi küresel girişimleri giderek daha fazla benimsemesiyle, yatırımcıların ilgisinde ESG uyumlu yatırımlara doğru gözle görülür bir değişim yaşandı. Bu eğilime, sürdürülebilir yatırım seçeneklerine yönelik perakende talebinde gözle görülür bir artış eşlik ediyor. Bu değişimler, varlık sahiplerinin ve yöneticilerinin ESG hakkındaki duruşlarını ve yatırım karar alma süreçlerindeki rolünü net bir şekilde tanımlamaları için bir fırsat yaratıyor.
ESG faktörleri ile yatırım kararı alma arasındaki gelişen bağlantı, fonları ve varlık yönetimi sektörünü önemli ölçüde etkiliyor. Varlık sahipleri ve yöneticileri, önerilen herhangi bir işlemde veya yatırım kararında ESG hususlarını hesaba katmak konusunda kendilerini giderek daha fazla yükümlü buluyorlar. Bu, sürdürülebilirlik risklerinin uygun şekilde değerlendirilmesini ve yatırımların müvekkillerinin veya yararlanıcılarının ESG tercihleriyle uyumlu olmasını sağlar. Sonuç olarak, ESG konularının entegrasyonu yalnızca bir uyum çalışması olmaktan çıkıp varlık sahipleri ve yöneticileri için temel bir iş hususu haline geldi.
Bu gelişmeleri yakından takip ederek, işletmelerin ESG süreçlerinde ihtiyaçları olan entegrasyonu sağlama konusunda geniş deneyime sahibiz. Hizmetlerimiz, organizasyon düzeyinde stratejik ve operasyonel tavsiyeler sunmaktan, ESG ile ilgili stratejilerin başlatılmasına veya yatırım yapılmasına yardımcı olmaya kadar uzanır.
Kurumsal amaç, hesap verebilirlik ve operasyonel dayanıklılığa artan vurgu, kurumsal stratejiler kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) hususlarının önemini artırmaya devam ediyor.
Geçmişte bu tür konular genellikle finansal değeri azaltıcı olarak görülebilirken, artık sürdürülebilir iş uygulamalarının yalnızca riskleri azaltmakla kalmayıp aynı zamanda şirketlerin değerini de artırdığına dair giderek artan bir farkındalık var. Her işletmenin farklı riskleri olsa da, iklim değişikliği etkisi, yolsuzluk gibi etik ihlaller, işçi hakları ihlalleri, modern kölelik ve insan hakları ihlalleri, cinsel taciz iddiaları, iş yeri kültürü ve vergi kaçakçılığı gibi konular yaygın riskler arasında yer alıyor.
İşletmelere, fırsatları yakalarken ESG risklerini etkili bir şekilde yönetmeye yönelik stratejileri anlamalarına ve uygulama süreçlerinde yol arkadaşı oluyoruz. Yönetişim, insan hakları, iklimle ilgili kaygılar ve topluluk katılımını kapsayan derin uzmanlığımızdan ve kapsamlı pazar bilgimizden yararlanarak, işletmelerin uzun vadeli dayanıklı temellerde, başarı bir ESG ortamını en sağlıklı yöntemlerle yönetecek stratejileri geliştiriyoruz.