Ticaret Bakanlığı, dijital satış platformlarının güvenliğini artırmak amacıyla önemli bir düzenleme gerçekleştirdi. 30 Ekim 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği” ile, e-ticaretin güvenliği güçlendirilecek. Bu düzenleme, dijital platformlarda güvenilir bir piyasa yapısının oluşturulmasını hedefliyor.
Yönetmeliğin Temel Hedefi: Tüketici Haklarını Korumak
Yeni yönetmelik, 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu’nun 24. maddesine dayanarak hazırlandı. Yönetmelik, özellikle tüketici haklarını ve ürün güvenliğini korumayı amaçlıyor. Dijital satış platformlarında güvenli bir piyasa yapısı oluşturulması hedefleniyor; bu doğrultuda, platformlarda yapılan işlemler daha sıkı bir denetim altına alınacak.
İktisadi İşletmeciler İçin Yeni Yükümlülükler
Bu düzenleme ile, imalatçılar, ithalatçılar, aracı hizmet sağlayıcılar ve diğer iktisadi işletmeciler için çeşitli sorumluluklar ve yükümlülükler belirlendi. Dijital platformlarda ürün satışı yapan işletmeler, ürünlerinin güvenliği ve uygunluğu konusunda daha fazla sorumluluk taşıyacak. Bu sayede, dijital platformlarda yapılan satışlar daha şeffaf ve güvenli bir hale gelecek.
Satış İlanlarında Bilgi Şeffaflığı Zorunluluğu
Yeni düzenleme ile, uzaktan iletişim araçlarıyla yapılan satışlarda ilanlarda yer alması gereken bazı önemli bilgiler belirlendi. Bunlar şunlardır:
Üretici veya İthalatçı Bilgileri: Ürün Türkiye’de yerleşik bir üreticiye sahip değilse, ithalatçısının adı, ticari unvanı ve iletişim bilgileri ilanlarda açıkça belirtilmeli.
Güvenlik ve Uygunluk Bilgileri: Ürünün güvenliği ve uygunluğu ile ilgili Türkçe uyarı ve işaretler ilanlarda yer alacak.
Ürün Tanımlayıcı Bilgiler: Ürünün fotoğrafı, türü ve teknik özellikleri gibi tüm tanımlayıcı bilgiler satış ilanında açıkça sunulacak.
Uygunsuz Ürünlere Hızlı Müdahale
Yönetmelikte, uygunsuz veya tehlikeli ürünlerin hızla piyasadan çekilmesi için bir mekanizma oluşturuldu. Eğer bir ürün, yetkili kuruluşlar tarafından uygunsuz veya tehlikeli olarak tespit edilirse, satış ilanı 24 saat içinde kaldırılacak. Eğer ilan kaldırılmazsa, ilgili ilana erişim engellenecek.
Ürün Güvenliği Temas Noktası
Dijital platformların, “Ürün Güvenliği Temas Noktası” oluşturması zorunlu olacak. Bu kanal, tüketicilerin ürün güvenliği ile ilgili sorunlarını bildirmeleri için kullanılacak. Ayrıca, platformlar, bu temas noktalarını yetkili kuruluşlardan gelen bilgi ve taleplerle de kullanabilecek. Bu düzenleme, platformların sorumluluklarını netleştirirken, tüketicilerin daha güvenli alışveriş yapmalarını sağlamayı amaçlıyor.
Türkiye’de Yerleşik İktisadi İşletmeci Zorunluluğu
Yeni yönetmelik ile Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulundurulması gereken ürün gruplarının satışı yapılabilecek. Türkiye’ye ithal edilen ürünlerin satışı için, Türkiye’de yerleşik bir imalatçı veya ithalatçının bulunması gerekecek. Bu tür ürün gruplarının listesi, Ticaret Bakanlığı’nın internet sitesinde yayımlanacak.
Yürürlük Tarihi
Bu yönetmelik, 1 Nisan 2025 tarihinde yürürlüğe girecek ve dijital platformlarda faaliyet gösteren işletmeciler, belirlenen güvenlik yükümlülüklerine uymak zorunda olacak. Yeni düzenleme, e-ticaret platformlarının daha güvenli hale gelmesini sağlayacak.
Son yıllarda, hem varlık sahiplerinin hem de yöneticilerin UNPRI ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi küresel girişimleri giderek daha fazla benimsemesiyle, yatırımcıların ilgisinde ESG uyumlu yatırımlara doğru gözle görülür bir değişim yaşandı. Bu eğilime, sürdürülebilir yatırım seçeneklerine yönelik perakende talebinde gözle görülür bir artış eşlik ediyor. Bu değişimler, varlık sahiplerinin ve yöneticilerinin ESG hakkındaki duruşlarını ve yatırım karar alma süreçlerindeki rolünü net bir şekilde tanımlamaları için bir fırsat yaratıyor.
ESG faktörleri ile yatırım kararı alma arasındaki gelişen bağlantı, fonları ve varlık yönetimi sektörünü önemli ölçüde etkiliyor. Varlık sahipleri ve yöneticileri, önerilen herhangi bir işlemde veya yatırım kararında ESG hususlarını hesaba katmak konusunda kendilerini giderek daha fazla yükümlü buluyorlar. Bu, sürdürülebilirlik risklerinin uygun şekilde değerlendirilmesini ve yatırımların müvekkillerinin veya yararlanıcılarının ESG tercihleriyle uyumlu olmasını sağlar. Sonuç olarak, ESG konularının entegrasyonu yalnızca bir uyum çalışması olmaktan çıkıp varlık sahipleri ve yöneticileri için temel bir iş hususu haline geldi.
Bu gelişmeleri yakından takip ederek, işletmelerin ESG süreçlerinde ihtiyaçları olan entegrasyonu sağlama konusunda geniş deneyime sahibiz. Hizmetlerimiz, organizasyon düzeyinde stratejik ve operasyonel tavsiyeler sunmaktan, ESG ile ilgili stratejilerin başlatılmasına veya yatırım yapılmasına yardımcı olmaya kadar uzanır.
Kurumsal amaç, hesap verebilirlik ve operasyonel dayanıklılığa artan vurgu, kurumsal stratejiler kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) hususlarının önemini artırmaya devam ediyor.
Geçmişte bu tür konular genellikle finansal değeri azaltıcı olarak görülebilirken, artık sürdürülebilir iş uygulamalarının yalnızca riskleri azaltmakla kalmayıp aynı zamanda şirketlerin değerini de artırdığına dair giderek artan bir farkındalık var. Her işletmenin farklı riskleri olsa da, iklim değişikliği etkisi, yolsuzluk gibi etik ihlaller, işçi hakları ihlalleri, modern kölelik ve insan hakları ihlalleri, cinsel taciz iddiaları, iş yeri kültürü ve vergi kaçakçılığı gibi konular yaygın riskler arasında yer alıyor.
İşletmelere, fırsatları yakalarken ESG risklerini etkili bir şekilde yönetmeye yönelik stratejileri anlamalarına ve uygulama süreçlerinde yol arkadaşı oluyoruz. Yönetişim, insan hakları, iklimle ilgili kaygılar ve topluluk katılımını kapsayan derin uzmanlığımızdan ve kapsamlı pazar bilgimizden yararlanarak, işletmelerin uzun vadeli dayanıklı temellerde, başarı bir ESG ortamını en sağlıklı yöntemlerle yönetecek stratejileri geliştiriyoruz.