Avrupa Birliği üye ülkelerinin, AB yaptırımlarını ihlal eden cezai suçlarla ilgili asgari düzenlemeleri belirleyen ve 20 Mayıs 2025 tarihine kadar ulusal mevzuatlarına aktarmaları gereken AB Direktifi (AB) 2024/1226, 24 Nisan 2024’te kabul edilmişti. Bu yönerge, üye ülkelerde yaptırımların daha tutarlı bir şekilde uygulanabilmesini sağlamayı hedefliyor. Önceden, AB’deki yaptırım ihlalleri için cezai düzenlemelerde önemli farklılıklar bulunuyordu, ancak bu yeni düzenleme, bu tutarsızlığı ortadan kaldırmayı amaçlamakta.
Yönergenin ana noktaları şunlar:
1. Varlık Dondurma İhlalleri: AB üye devletlerinin, AB varlık dondurma kısıtlamalarının kasıtlı ihlali veya suistimallerini suç sayması gerekmektedir. Ancak, değeri 10.000 €’dan az olan fonlar, mallar veya hizmetlerle ilgili ihlaller suç sayılmayabilir.
2. Ticaret Kısıtlamaları: Kapsam dahilindeki malların ithalatı, ihracatı, satışı, satın alınması, transferi, transit geçişi veya nakliyesi ile ilgili AB ticaret kısıtlamaları ( yani sektörel yaptırımlar) ve ilgili kapsam dahilindeki hizmetler ( örneğin teknik yardım, aracılık hizmetleri veya diğer hizmetler) için Direktif, kasıtlı olarak veya ciddi ihmal ile gerçekleştirilmesi halinde suistimalin suç sayılmasını gerektirir.
3. Finansal Kısıtlamalar: AB üye devletlerinin, finansal hizmetlerin sağlanmasıyla ilgili kısıtlamaları ihlal etmeyi suç sayması zorunludur.
4. Dolambaçlı Yol: Yönerge, yaptırımları atlatma amacıyla gerçekleştirilen belirli eylemleri cezai suç olarak tanımlar.
5. Tahrik, Yardım ve Yataklık: Yaptırımları ihlal etmek için tahrik etmek veya yardımcı olmak da suç sayılmalıdır.
6. İhlal Girişimi: AB yaptırımlarını ihlal etmeye yönelik girişimler de suç olarak kabul edilmelidir.
7. Bireylere Uygulanan Cezalar: Yönerge, yaptırımları ihlal eden kişilere para cezaları veya hapis cezaları gibi etkili ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.
8. Şirketlerin Sorumluluğu: Yönerge, üye devletlerin, ilgili şirkette lider bir konuma sahip herhangi bir kişi tarafından bir şirketin yararına işlenen herhangi bir yaptırımlailgili cezai suç için şirket sorumluluğunu tesis etmesini gerektirir. Üye devletlerin ayrıca, şirketlere, para cezaları ve adli tasfiye dahil olmak üzere, kendi yararları için işlenen yaptırım ihlalleri için uygulanan etkili, orantılı ve caydırıcı cezai veya cezai olmayan cezaları uygulaması gerekir.
9. Ağırlaştırıcı durumlar: Yönerge, bir suç örgütü çerçevesinde veya bir profesyonel hizmet sağlayıcının mesleki yükümlülükleri bağlamında işlediği ihlaller de dahilolmak üzere belirli suistimaller için ağırlaştırıcı durumlar kavramını ortaya koymaktadır.
10. Hafifletici durumlar: Yönerge ayrıca, suçlunun ilgili yetkili makamlarla işbirliği yapması durumunda hafifletici durumlar kavramını da ortaya koymaktadır.
11. Zamanaşımı: Yaptırım ihlalleri için en az beş yıllık zamanaşımı süresi uygulanmalıdır.
Cezai Suçlar ve AB Yaptırımları
AB yaptırımları, genellikle tüzük biçiminde kabul edilerek doğrudan uygulanır ve tüm AB üye devletlerinde geçerlidir. Bu yaptırımlar, AB Konseyi tarafından kabul edilmesine rağmen, uygulanması ve denetlenmesi üye devletlere aittir.
AB düzenlemeleri, üye devletlerin, yaptırım hükümlerinin ihlali durumunda etkili, orantılı ve caydırıcı cezalar öngören ulusal kurallar benimsemelerini gerektiren ceza hükümleri içerir.
AB yaptırım düzenlemelerinde yer alan bir diğer önemli madde, bir birey veya kuruluşun, AB yaptırımlarını ihlal edeceğini bilmediği veya şüphe duymayacak bir gerekçe olmadığı takdirde sorumluluk taşımayacağına dair bir sorumluluk standardıdır.
Bu genel sorumluluk standardına göre, Direktif kapsamındaki cezai suçlar genellikle niyet gerektirir. Ancak, AB ticaret kısıtlamalarıyla ilgili bazı suçlar için Direktif, “ciddi ihmal” kavramını da sorumluluk standardı olarak benimsemiştir.
Varlık Dondurma Kısıtlamaları
AB yaptırım kuralları, AB 1 operatörlerinin, AB’de listelenen bir kişi veya kuruluşa ait tüm fonları ve ekonomik kaynakları dondurmalarını zorunlu kılar. Ayrıca, bu kişilere veya onlardan fayda sağlayanlara, doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir fon veya ekonomik kaynak sağlanması da yasaktır.
AB üye devletlerinin, varlık dondurma tedbirlerinin kasıtlı ihlallerini suç saymalarını gerektiren bir düzenleme de vardır.
AB Ticaret Kısıtlamaları ve Ciddi İhmal Standardı
AB yaptırımları, hedef aldığı ülkenin belirli sektörlerinde ticaret kısıtlamalarına yer verir. Bu kısıtlamalar, genellikle kontrollü malların (teknoloji ve malzeme) ithalatı, ihracatı ve transit geçişi gibi işlemleri yasaklar.
Ticaret kısıtlamaları ayrıca, bu malların sağlanmasıyla ilgili teknik yardım veya finansal desteği de yasaklar. Direktif, bu tür ihlalleri “ciddi ihmal” olarak değerlendirilmesi gereken durumları kapsayacak şekilde genişletir.
Rehberlik ve Uygulama
AB Komisyonu, 2023 yılında, AB işletmelerinin stratejik risk değerlendirmeleri ve iş ortaklarını incelemeleri için geliştirilmiş özen gösterme prosedürlerini içeren bir rehber yayımlamıştır. Bu rehber, bağlayıcı olmasa da, üye devletlerdeki denetim organlarının ihlalleri değerlendirirken dikkate alacağı önemli bir kaynaktır.
Finansal Faaliyetler ve Atlatma
Yönerge, finansal hizmetlerin sunulması veya finansal faaliyetlerin gerçekleştirilmesiyle ilgili AB kısıtlamalarının kasıtlı olarak ihlal edilmesini suç sayar.
AB yaptırımlarının her bir programı, yaptırım düzenlemelerini aşma amacı taşıyan faaliyetlere katılımı yasaklayan bir anti-aşırı eylem kuralı içerir. Bu kural, ilgili yasağın ihlalini bilerek gerçekleştirmeyi ve bu tür dolanma suçlarını önlemeyi amaçlar.
Bu tür suçlar, AB düzenlemelerine aykırı olarak gerçekleştirilirse, cezai işlem başlatılır.
AB yaptırımlarının ihlaliyle ilgili suçları teşvik etmek, yardım etmek, yataklık yapmak ve girişimde bulunmak, bazı üye devletlerde suç sayılmıyor olsa da, Direktif bu devletlerin bu tür davranışları suç olarak kabul etmelerini zorunlu kılmaktadır.
Ayrıca, üye devletlerin aşağıdaki faaliyetleri suç sayması gerekmektedir:
1. AB tarafından belirlenen kişilere fon veya ekonomik kaynak sağlamak.
2. AB tarafından belirlenen kişilerin AB’ye girmesine veya AB’den geçiş yapmasına olanak tanımak.
3. AB dışındaki bir ülke, kurum veya kuruluşla, belirli kısıtlamalar altında yapılan işlemler.
4. AB ticaret kısıtlamalarını ihlal etmek.
5. AB tarafından belirlenen bir kişinin kontrol ettiği, sahip olduğu veya elinde bulundurduğu varlıkları, yanlış bilgi vererek gizlemek veya bunlarla ilgili AB varlık dondurma önlemlerini aşmak.
Kurumsal Sorumluluk Yönerge, AB üye devletlerinin, AB yaptırımlarının ihlali nedeniyle şirketlerin sorumluluğunu düzenlemelerini zorunlu kılar. Bu, şirketlerin üst düzey yöneticilerinin, kendi adına ya da şirketin bir organı olarak, ihlali gerçekleştirmesi durumunda geçerlidir. Bu sorumluluk, yöneticilerin tüzel kişilik üzerinde karar alması, kontrol etmesi veya temsil yetkisine sahip olmalarına dayanır. Ayrıca, yöneticilerin denetim eksiklikleri nedeniyle, çalışanlarının şirketin yararına ihlali gerçekleştirmesi durumunda da şirketin sorumluluğu doğabilir.
AB Yaptırımlarının İhlali ve Cezalar Yönerge, AB yaptırımlarının ihlali için benzer yasal sonuçların tüm üye devletlerde geçerli olmasını sağlar. Bu, üye devletlerin, bireyler ve şirketler için etkin, orantılı ve caydırıcı cezai yaptırımlar uygulamalarını ve asgari cezai standartlar belirlemelerini gerektirir.
Bireylere Uygulanan Cezalar Bireyler için cezalar, ihlalin büyüklüğüne göre değişir. Eğer suç, 100.000 avro değerindeki mal, hizmet veya işlemle ilgiliyse, hapis cezası üç ila beş yıl arasında değişebilir. AB’nin askeri listesinde veya çift kullanımlı ürünlerle ilgili yaptırım ihlallerinde ise en az beş yıl hapis cezası uygulanabilir.
Şirketlere Uygulanan Cezalar Şirketler için ana ceza para cezası olup, bu cezanın miktarı, şirketin yıllık cirosunun %1 veya %5’ine ya da suçun niteliğine göre sabit bir miktara dayanır (örneğin 8 milyon veya 40 milyon avro). Ayrıca şirketlere başka yaptırımlar da uygulanabilir, örneğin kamu fonlarından yararlanma hakkının kaldırılması veya iş faaliyetlerinden diskalifiye edilmesi gibi.
Müsadere ve Dondurma Rejimi Yönerge, AB yaptırımlarının ihlallerinden elde edilen gelir ve araçların dondurulmasını ve müsaderesini içeren yeni bir rejim getiriyor. Bu, özel durumlar için geçerli olup, varlıkların gelir veya araç olarak kabul edilmediği durumlarda bile uygulanabilir.
Ağırlaştırıcı ve Hafifletici Faktörler Yönerge, ceza belirleme sırasında dikkate alınması gereken ağırlaştırıcı faktörler sunar. Bu faktörler arasında suçun organize suç örgütü çerçevesinde işlenmesi veya kamu görevlileri tarafından yapılması yer alır. Aynı şekilde, suçlunun diğer suçluları tespit etmesine veya adalete teslim etmesine yardımcı olması durumunda hafifletici faktörler de uygulanabilir.
Zamanaşımı Üye devletler, yaptırım suçları için en az beş yıl zamanaşımı süresi uygulamak zorundadır. Ancak, Direktif, bazı durumlarda üç yıldan kısa olan zamanaşımı sürelerine izin verir.
Bu düzenleme, AB yaptırımlarının ihlali ile ilgili cezai sorumluluğun genişletilmesine ve tutarlı bir şekilde uygulanmasına yönelik bir adımdır. Üye ülkeler, 2025’e kadar ulusal mevzuatlarında gerekli düzenlemeleri yaparak AB yaptırımlarının etkinliğini artırmayı hedeflemektedir.
Kaynaklar:
1 AB operatörü, AB yaptırım kurallarında tanımlandığı şekilde AB yargı yetkisine tabi olan bir kuruluştur.
Son yıllarda, hem varlık sahiplerinin hem de yöneticilerin UNPRI ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi küresel girişimleri giderek daha fazla benimsemesiyle, yatırımcıların ilgisinde ESG uyumlu yatırımlara doğru gözle görülür bir değişim yaşandı. Bu eğilime, sürdürülebilir yatırım seçeneklerine yönelik perakende talebinde gözle görülür bir artış eşlik ediyor. Bu değişimler, varlık sahiplerinin ve yöneticilerinin ESG hakkındaki duruşlarını ve yatırım karar alma süreçlerindeki rolünü net bir şekilde tanımlamaları için bir fırsat yaratıyor.
ESG faktörleri ile yatırım kararı alma arasındaki gelişen bağlantı, fonları ve varlık yönetimi sektörünü önemli ölçüde etkiliyor. Varlık sahipleri ve yöneticileri, önerilen herhangi bir işlemde veya yatırım kararında ESG hususlarını hesaba katmak konusunda kendilerini giderek daha fazla yükümlü buluyorlar. Bu, sürdürülebilirlik risklerinin uygun şekilde değerlendirilmesini ve yatırımların müvekkillerinin veya yararlanıcılarının ESG tercihleriyle uyumlu olmasını sağlar. Sonuç olarak, ESG konularının entegrasyonu yalnızca bir uyum çalışması olmaktan çıkıp varlık sahipleri ve yöneticileri için temel bir iş hususu haline geldi.
Bu gelişmeleri yakından takip ederek, işletmelerin ESG süreçlerinde ihtiyaçları olan entegrasyonu sağlama konusunda geniş deneyime sahibiz. Hizmetlerimiz, organizasyon düzeyinde stratejik ve operasyonel tavsiyeler sunmaktan, ESG ile ilgili stratejilerin başlatılmasına veya yatırım yapılmasına yardımcı olmaya kadar uzanır.
Kurumsal amaç, hesap verebilirlik ve operasyonel dayanıklılığa artan vurgu, kurumsal stratejiler kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) hususlarının önemini artırmaya devam ediyor.
Geçmişte bu tür konular genellikle finansal değeri azaltıcı olarak görülebilirken, artık sürdürülebilir iş uygulamalarının yalnızca riskleri azaltmakla kalmayıp aynı zamanda şirketlerin değerini de artırdığına dair giderek artan bir farkındalık var. Her işletmenin farklı riskleri olsa da, iklim değişikliği etkisi, yolsuzluk gibi etik ihlaller, işçi hakları ihlalleri, modern kölelik ve insan hakları ihlalleri, cinsel taciz iddiaları, iş yeri kültürü ve vergi kaçakçılığı gibi konular yaygın riskler arasında yer alıyor.
İşletmelere, fırsatları yakalarken ESG risklerini etkili bir şekilde yönetmeye yönelik stratejileri anlamalarına ve uygulama süreçlerinde yol arkadaşı oluyoruz. Yönetişim, insan hakları, iklimle ilgili kaygılar ve topluluk katılımını kapsayan derin uzmanlığımızdan ve kapsamlı pazar bilgimizden yararlanarak, işletmelerin uzun vadeli dayanıklı temellerde, başarı bir ESG ortamını en sağlıklı yöntemlerle yönetecek stratejileri geliştiriyoruz.