Bir girişim kurma süreci heyecan verici olduğu kadar karmaşık ve zorlu da olabilir. Start-upaşamasında, fikirlerinizi gerçekleştirirken hukuki düzgünlük sağlamak ve güvenilir bir yapı inşa etmek kritik önem taşır. Bu nedenle, belirli hukuki belgeler oluşturmak, girişimlerin başarıyla ilerlemesi için hayati bir rol oynar. Aşağıda, start-up’ların sahip olması gereken 5 temel hukuki belgeyi ve bu belgelerin önemini inceleyeceğiz.
1. Kurucu Ortaklar Anlaşması (Founders Agreement)
Kurucu ortakların arasındaki sorumlulukları, hakları ve yükümlülükleri tanımlayan bir belge olan kurucu ortaklar anlaşması, girişimin başlangıcında önemli bir dayanak noktasıdır.
Neden Önemlidir?
○ Hisselerin ve yönetim rollerinin belirlenmesi.
○ Çıkış stratejilerinin tanımlanması.
○ Muhtemel anlaşmazlıkların önüne geçmek.
2. Gizlilik Sözleşmesi (Non-Disclosure Agreement – NDA)
Bir start-up’ta paydaşlarla bilgi paylaşılırken bu bilgilerin gizli tutulacağından emin olunması kritik önem taşır. NDA, özellikle fikri mülklerin korunmasında hayati rol oynar.
Neden Önemlidir?
○ Fikri mülk haklarınızın korunması.
○ Gizli bilgilerin paylaşıldığı tarafların bu bilgileri başkalarıyla paylaşmamasını garanti altına almak.
○ Çalışanlar ve iş ortakları ile bilgi paylaşımında güvenlik.
3. Çalışan ya da Serbest Çalışan Sözleşmesi (Employee or Freelancer Contract)
Start-up’lar genellikle çalışanlar veya serbest çalışanlarla işbirliği yapar. Bu sözleşmeler, taraflar arasındaki yükümlülükleri ve hakları net bir şekilde ortaya koyar.
Neden Önemlidir?
○ Çalışanın veya serbest çalışanın haklarının ve sorumluluklarının belirlenmesi.
○ Çalışan performans beklentilerinin netleştirilmesi.
○ Potansiyel anlaşmazlıklara karşı hukuki koruma sağlamak.
4. Hizmet Koşulları / Gizlilik Politikaları (Terms of Service / Privacy Policy)
Kullanıcıların platformunuzda hizmet alırken kabul etmesi gereken koşulları ve gizlilikle ilgili taahhütlerinizi içeren bu belgeler, müşteriyle güven oluşturur.
Neden Önemlidir?
○ Veri koruma yönetmeliklerine uyum (GDPR, KVKK, vb.).
○ Hizmetin sınırlarını ve şikayet prosedürlerini tanımlamak.
○ Kullanıcılarla şeffaf bir ilişki kurmak.
5. Çalışan Hisse Teşviki (Employee Share Incentive Schemes)
Start-up’ların çekici hale gelmesi ve çalışanların uzun vadede bağlılığını artırması için hisse teşviki sağlanması önemlidir.
Neden Önemlidir?
○ Nitelikli çalışanları çekmek ve elde tutmak.
○ Şirket başarısına bağlı bir ödül mekanizması oluşturmak.
○ Uzun vadeli bağlılık sağlamak.
Yukarıda bahsedilen hukuki belgeler hem girişiminizin güvenli bir temelde yükselmesi hem de karşılaşabileceğiniz risklere karşı korunmanız açısından kritik bir rol oynar. Bu belgelerin eksiksiz bir şekilde hazırlanması, hem kurucular arasındaki dengeyi sağlamaya hem de çalışanlar, iş ortakları ve müşterilerle olan ilişkilerde şeffaflık ve güven inşa etmeye yardımcı olur. Unutmayın, doğru hukuki adımlarla ilerlemek yalnızca hukuki riskleri azaltmakla kalmaz, aynı zamanda girişiminizin uzun vadeli başarısının temel taşlarını oluşturur.
Son yıllarda, hem varlık sahiplerinin hem de yöneticilerin UNPRI ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi küresel girişimleri giderek daha fazla benimsemesiyle, yatırımcıların ilgisinde ESG uyumlu yatırımlara doğru gözle görülür bir değişim yaşandı. Bu eğilime, sürdürülebilir yatırım seçeneklerine yönelik perakende talebinde gözle görülür bir artış eşlik ediyor. Bu değişimler, varlık sahiplerinin ve yöneticilerinin ESG hakkındaki duruşlarını ve yatırım karar alma süreçlerindeki rolünü net bir şekilde tanımlamaları için bir fırsat yaratıyor.
ESG faktörleri ile yatırım kararı alma arasındaki gelişen bağlantı, fonları ve varlık yönetimi sektörünü önemli ölçüde etkiliyor. Varlık sahipleri ve yöneticileri, önerilen herhangi bir işlemde veya yatırım kararında ESG hususlarını hesaba katmak konusunda kendilerini giderek daha fazla yükümlü buluyorlar. Bu, sürdürülebilirlik risklerinin uygun şekilde değerlendirilmesini ve yatırımların müvekkillerinin veya yararlanıcılarının ESG tercihleriyle uyumlu olmasını sağlar. Sonuç olarak, ESG konularının entegrasyonu yalnızca bir uyum çalışması olmaktan çıkıp varlık sahipleri ve yöneticileri için temel bir iş hususu haline geldi.
Bu gelişmeleri yakından takip ederek, işletmelerin ESG süreçlerinde ihtiyaçları olan entegrasyonu sağlama konusunda geniş deneyime sahibiz. Hizmetlerimiz, organizasyon düzeyinde stratejik ve operasyonel tavsiyeler sunmaktan, ESG ile ilgili stratejilerin başlatılmasına veya yatırım yapılmasına yardımcı olmaya kadar uzanır.
Kurumsal amaç, hesap verebilirlik ve operasyonel dayanıklılığa artan vurgu, kurumsal stratejiler kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) hususlarının önemini artırmaya devam ediyor.
Geçmişte bu tür konular genellikle finansal değeri azaltıcı olarak görülebilirken, artık sürdürülebilir iş uygulamalarının yalnızca riskleri azaltmakla kalmayıp aynı zamanda şirketlerin değerini de artırdığına dair giderek artan bir farkındalık var. Her işletmenin farklı riskleri olsa da, iklim değişikliği etkisi, yolsuzluk gibi etik ihlaller, işçi hakları ihlalleri, modern kölelik ve insan hakları ihlalleri, cinsel taciz iddiaları, iş yeri kültürü ve vergi kaçakçılığı gibi konular yaygın riskler arasında yer alıyor.
İşletmelere, fırsatları yakalarken ESG risklerini etkili bir şekilde yönetmeye yönelik stratejileri anlamalarına ve uygulama süreçlerinde yol arkadaşı oluyoruz. Yönetişim, insan hakları, iklimle ilgili kaygılar ve topluluk katılımını kapsayan derin uzmanlığımızdan ve kapsamlı pazar bilgimizden yararlanarak, işletmelerin uzun vadeli dayanıklı temellerde, başarı bir ESG ortamını en sağlıklı yöntemlerle yönetecek stratejileri geliştiriyoruz.